Biz Tatile gidiyoruz!

Yarın sabah erkenden Urla'ya gidiyoruz. 2 hafta orda kalıp sonra da 1 hafta Kuşadasına gidiyoruz. Herhalde 20 Ağustos filan gibi döneceğiz. Çok heyecanlıyız... Galiba en sakinimiz Berrak.

Fast Track Kids

Sevgili arkadaşlarımız Aylin ve Onur süper bir iş yapıyorlar ve çocuklarımızı bir adım öne çıkartıyorlar. FasTracKids diye bir okul açıyorlar. Bu bildiğimiz okullardan değil. 3-7 yaş arası çocuklar için ve asıl amaç anladığım kadarıyla öncellikle çocuğumuzun 19 alanda yeteneğini ölçmek. Mesela hayal gücü, tasarım, kelime dağarcığı, teknoloji ve mekanik. Hangimiz bunu istemez ki? Ben çocukların ordan oraya koşturulup, herşey denetirilip, neyi sevdiğini anlamak için müthiş çabalar sarfedildiğine şahit oldum. Bu program 2 yıl sürüyor, haftada 2 saat. Dersler de astronomi, biyoloji, iletişim gibi enteresan dersler.Hem de smartborad var! Galiba sadece bir derse bile katılabilir çocuğunuz. Örneğin iki aylık astronomi dersine. Eylülde deneme dersleri başlıyor. Biz Eren'i götüreceğiz, heyecanla beklediğimiz eğlenceli derslere Eren de bakacak ve eğer isterse devam edecek. İlgilenenler web sitesini ziyaret etsin.

Adres: Ümitkent Mah. 450. sok No:17 Tel: 2364415

Sabah gezintisi

Berrak o sabah 5:30' da kalktı ve o kadar neşeliydi ki herkesi uyandırmasın diye kendimizi sokaklara attık. Saat 6'da pusetimiz, müziğimiz, fotoğraf makinamız, bisküvimiz ve suyumuzla dışarı çıktık. Sabahın o saatinde günün rengi ve kokusu çok güzel oluyor. Bir sürü insan, çoğu 60 yaş üstü yürüyüşteydi. Biz çoğuyla sohbet ettik ve hatta bana kızdılar çocuğun çorabı yok diye. Ben de sadece gülümseyebildim gamsız anne imajını belki kurtabilirim diye. Bu ağacı çok seviyorum, her geçişimde hayran oluyorum. Üstünde pembe pamuklar var sanki. Haaa ve unutmadan işte yeni gözlüklerim.

Anne Bak Nasıl Zıplıyorum!!!

Bir sabah gezmesine gittik Aylin ve Lara'ya çocuklarla. Aylin plastik havuzu doldurdu, Lara ve Eren de hiç durmadan zıplayıp, dizlerinin üstüne atlayıp, sürekli "Anne Bak Nasıl Zıplıyorum!!!" diye bağırdılar. 40 derecelik bir Ankara gününde bir kaşık suda 2 çocuk nasıl eğlenir görmüş olduk.

Bu sabah

Herkes yeni uyanmış. Büyük yatakta Eren zıplıyor, Müge'nin aldığı toplarla anneye sataşıyor. Berrak ise yattığı yerden gülücükler gönderiyor!

Başka bir havuz keyfi daha

Yorumsuz !!!

Bir çocuk dondurmayı bu kadar bayılarak yiyorsa annesine de sadece gülmek düşer!!!

Baba ve Kızı

Ve sonunda Erdem ile Berrağı yalnız yakaladım.....

Bir Havuz Günü

Eren kendine Yuri adında Letonyalı bir abi buldu havuzda ve birbirlerini çok sevdiler.


İşte Lara tüm güzelliğiyle, lüleleriyle güneş kremi ile oynarken.....

Berrak

Yatağın üstüne koydum Berrağı ve "poz ver" bana dedim. Dakikalarca güldü, poz verdi ve bir sağa bir sola döndü. Yaptığı herşeyin mucize olduğunu ve onun çok özel olduğunu düşünüyorum. Her gün yeniden ona hayran oluyorum. Benim olmak istediğim, olmaya çalıştığım biri o: soğukkanlı, sakin ve bir o kadar da coşkulu ve neşeli. Aynı Eren'in yaptığı gibi o bize öğretecek, biz ona değil!

Fire The Grid

Bugün çok mühim bir gündü. Tüm dünyada ışık işçileri olarak aynı saatte (Türkiye saati ile 14:11) yaptığımız meditasyonla dünyaya enerji gönderdik. Bugünün enteresan bir öyküsü var. Merak edenler bu siteden okuyabilirler.

Ve Eren Ayda ile buluştu

Doğdukları günden beri beraber olan Eren ve Ayda bugün hasret giderdiler. Bir havuz fantezisi yapmıştık Ümit'le fakat rüzgarlı ve soğuk hava bize farklı bir program yapmamızı önerdi. Süper bir gün geçirdik. Sporda free baby sitting yaptırdık ve eve gelip üç çocuğu uyutup yemeğe gittik. Geldik oyun oyun oyun...... Koş, koş, koş.....

Babanem ve Berrak

Tatilin en keyifli zamanları babanemin kucağında Berrağı seyretmek oldu. 90 küsur yaşındaki babanem (Asiye nine) dakikalarca torun çocuğunu kucağında tutup ona Rumca çocuk şarkıları söyledi. Ve Berrak hayatından çok memnun kahkahalar atıp durdu.

Tatil Anıları Devam

Urla'ya biz ordayken Zeynep ve güzel kızı Aslı geldi. Havuza gidemedik, bozuktu; o yüzden bahçede minik havuz kurduk. Şahane bir gün geçirdik.
Ertesi gün ise Çeşme Ilıca plajına gittik. Aylin ve sukuşu Lara geldi. Lara kolluksuz filan kendini sulara attı. Eren pek yüzmek istemedi meğer ateşi varmış.

Çok Geç Oldu

O kadar heyecanlıyım ki! İçim acaip bir çoşkuyla dolu. Hiç uyumadan magnet tasarlamak, internette dolaşıp yeni şeyler öğrenmek, başka bloglara bakıp fikir edinmek filan filan istiyorum. Bugün Blue Star Crystal Children ile ilgili birşeyler arıyordum. Süper bir site buldum. Favorilerime ekledim ve bu resmi çok beğendiğim için buraya koydum. Ayrıca Ahu'nun blogu geldi aklıma, bir baktım aynı yuvarlaklar. Çok beğenmiştim 2-3 ay önce baktığımda. Süper bebek ve çocuk ürünleri var.

Brain Quest

Bir kaç ay önce Remzi Kitapevi' nden Brain Quest diye bir şey aldim Eren'e. 2-3 yaş için kategorilere ayrılmış minik 3 kitapçıktı ve içinde de Max oyuncağı vardı. Çok eğlenceli görünüyordu ve tabi eve bir heyecan geldim açtım ama Eren sadece oyuncağı ile oynadı günlerce. Ben vazgeçmedim ve bu kitapçıkları dışarda yemeğe giderken ya da uzun yola çıkarken yanıma almaya başladım. Eren'in de hoşuna gitti ve onlarla oyalandı. Haziran' da da profesör lakaplı arkadaşımız Lara' ya hediye aldık. Sonradan internette web sitesini gördüm. Daha büyük çocuklar için online oyunlar var.

Tatilden Eve

Şenlikli bir 10 günden sonra eve gelmek heyecanli oldu. Önce Urla'ya gittik. Urla evi aslında çok küçük ama hepimiz sıkış tepiş te olsa sığıyoruz ve çok eğleniyoruz. Örneğin bu sefer salonda 4 kişilik bir aile olan bizler ve teyzem beraber yattik. Ve asma katın balkonunda yatan babanem bizi ordan seyredip laf atiyordu. Urla evi denizden uzak olduğu için arabalara doluşup Çeşme'ye Altınkum'a gittik geleneksel olarak. Ve bazen de sitenin havuzuna girdik. Kuzen Duru ve Eren o kadar tatlılardı ki. Bu yaz ikisi de çiş işini hallettiler ve konuşmaya başladılar. Orta oyunu gibi onları seyrettik. Aslında genelde beraber oynamaları söz konusu olmadı ve fakat bir oyuncak üzerinde tepişme olarak gelişti olaylar. Berrak hanım ise kucaktan kucağa dolaştı ve yine gülücükler dağıttı.

İki cocuk annesi

Artik iki çocuk annesiyim. Büyük oğlum Eren 2.5 yaşında ve küçük kızım Berrak ise 4 aylik. Biz fazla düşünmeden deli cesareti ile ikinci cocuğu istedik. Ve aslında hepimizin düşündüğünden daha kolay ve eğlenceli olmaya başladi hayatimiz. Evde sürekli bir şenlik havasi var. Eren esprili bir çocuk ve bizi her dakika güldürmeyi beceriyor. Berrak ise çok sakin. Sanki bir bilge. Oturduğu yerden bizleri seyrediyor ve önünden kim geçerse gülücükler atiyor.